Burada Hepsi Organik "Gizli Cennet" Evrenye

Doğal Yöresel Ürünler Evrenye / İnebolu / Türkiye

Archives Ekim 2020

Bin Pınarlı İda (Kazdağları)

Geçmişten günümüze Troas (Biga Yarımadası) bölgesinde, yerleşme, coğrafi konum, iklim, flora ve fauna, mitoloji, eko-sistem ve tarih içinde binlerce yıllık kültürlerin oluşması ve çatışmalarıyla Kaz Dağı çok önemli bir yer tutar. Biyo-çeşitlilik yönünden kuzey yüzünün, güney yüzünden daha fazla olması, kuzey yüzünün önemini daha da arttırmaktadır. İnsanlığın doğal ve kültürel evrensel değeri, efsanelerin kutsal dağı İda Dağı’dır. İda Dağın etrafı Troya başta olmak üzere; Adramytium, Antandros, assos, Lemponia, Gargaria, Kebren, Skepsis gibi çok önemli antik yerleşimlerle çevrilidir. Bayramiç’teki Hadimoğlu Konağı, 1357-1365 yıllarında yapıldığı düşünülen Hacı Bali Camii ve 1792 tarihinde yaptırılan Camii-Cedid (Karşıyaka Camii) görülmeye değer eserlerdir. Yenice İlçesindeki Etnografya müzesi, Pazarköy’deki Mültezim Konağı, Yenice-Hamdibey’de Kuvâ-yi Mîlliye Kahramanı Köprülü Hamdi Bey’in heykeli görülmeye değer yerlerdir. Türkmen kültürünü enyansıtan Tahtakuşlar Etnografya Müzesi diğer önemli değerli Kaz Dağı ile özdeş olmuş yerlerdir. Kaz Dağı’nda halen geleneksel yaşam biçimlerini bozmadan devam ettiren Türkmen köylüleri, her yıl Ağustos Ayı’nın son onbeş günü Sarıkız Tepe’de geleneksel Sarıkız şenliklerinin yöresel kıyafet ve adetlerine uygun olarak yayla yaşantısında çadırlar kurarak, “Sarıkız Şenlikleri” olarak kutlamaktadırlar. Afrodit’in güzel seçildiği, tarihte bilinen ilk güzellik yarışmasının yapıldığı Ayazma’da halen her yıl Ağustos ayında bu geleneksel devam ettirilip Kaz Dağı Güzeli seçilmektedir. Kaz Dağı; Bayramiç’te Ayazma, Çandır, Muhteşem Süleyman, Dalak Suyu, Güre’de Pınarbaşı gibi ören yerleri ile Şahindere Kanyonu, Hasanboğuldu, Sutüven Göletleri ve su kaynakları gibi doğal güzellikleri, taş evleri ile dikkat çeken köyleri, tepe noktalardaki orman gözetleme kulelerinin yer aldığı manzara noktaları, şifalı suları, kaplıcaları, Sarıkız Şenlikleri ile dikkat çeken Sarıkız Tepesi gibi daha bir çok zenginliklere ev sahipliği yapmaktadır. (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Çanakkale Değerleri Envanteri, Ankara,2009,s.190)

BAYRAMİÇ’İN TARİHİ


        Karesi oğulları döneminde Saru Saltık ve Ece Halil yönetimindeki Türkmen boyları özellikle Kazdağının kuzey eteklerine Dağobası ile Evciler Çevresine yerleştirilmiştir. 1303 yılları arasında Türkmen prensliği diye anılan Bayramiç ve çevresi 1308 den sonra tümüyle Karesi oğulları beyliğinin egemenliğine girmiştir. 1357 yıllarında bölge Osmanlıların yürüttüğü başarılı politikalar sonrasında bütün yöreyi egemenlikleri altına almayı başarmışlardı

        Ahi hızır beyin Bayramiç´e yerleşmesinden sonra yöreye ilkin hayvancılıkla uğraşan göçebe Türk boyları gelmeye başlar. Öncelikle Menderes Nehri kıyısındaki Dutalanı köyü kurulur ve gelişir. Köydeki camiye çevrilen kilisenin yerine bugünkü Tepe Camii inşa edilir. Yöre halkının birlik ve beraberliğini sağlamak için dini bayramlarda kasabada toplanmaları istenir. Müslüman Türk boylarının dini görevlerini yerine getirmek üzere burada toplanmaları nedeniyle “Bayram için” düzenlenen bu toplantılardan kasaba “Bayramiç” adını alır.
        1356 yılında Karesi beyliği komutanlarından Ahi Hızır Bey önderliğinde Türkleşmeye başlayan Bayramiç ve çevresi 1691´lerde Hadımoğlu Sancaktarlığı idaresine girmiştir. 1882 yılında Belediye teşkilatı kurulan Bayramiç 1902 yılında Çanakkale ili´ne bağlı ilçe merkezi haline gelmiştir. 1949 yılında sınır belirleme çalışmaları tamamlanarak haritası çıkartılan ilçenin imar planı hazırlanmıştır. Başlangıçta sadece Tepe camii ile Karşıyaka camii arasında yoğunlaşan yapılanma daha sonra ilçenin her yönünde meydana getirilen mahallelerle hızlanmıştır. Bayramiç ve çevresindeki ilk yerleşimler oldukça erken döneme gitmesine karşın, bugüne kadar gelebilen gezilip görülebilecek kalıntılar oldukça azdır. İlçe sınırları içerisinde yer alan Kebrene ve Skepsis´teki az da olsa yüzeyden izlenebilen kalıntılar tarih olarak İ.Ö. 3. bin yıla kadar gitmektedir. Bayramiç´in daha çok Osmanlılar dönemine ait kalıntıları günümüze kadar gelebilmiştir. Bu çağa ait Hadımoğlu konağı, Hacı Bali Camii, Mustafa Aslan Türbesi, Karşıyaka Camii, Karşıyaka köprüsü (Taş köprü), Dede çeşmesi ile Çarşı Camii bütün tahribata rağmen günümüzde kullanılan Osmanlı eserleridir. İlçe merkezine yaklaşık 20 km. uzaklıktaki Külcüler ılıcası tarihi oldukça erkene gitmekle birlikte bunu belirleyecek maddi kalıntılar bulunamamıştır. Türkiye ılıcalar ve kaplıcalar rehberine de giren Külcüler ılıcasının kükürtlü suyu çeşitli hastalıklara iyi gelmektedir. Buradaki çamurun da cilt hastalıkları, romatizma, siyatik ve kireçlenmeye iyi geldiği, iltihaplı yaraları iyileştirdiği bilinmektedir.

X