Fasulye, tatlı patates, zeytinyağı ve yaban mersini gibi gıdalar, yaşlanmayı geciktiren ve vücut sağlığını koruyan temel besinler olarak dikkat çekiyor.
European Food Safety Authority ve MDPI yayımlanan araştırmalara göre 100 yaşını geçen bireylerin sağlıklı ve uzun bir yaşam sürmelerine katkı sağlayan 4 besin belirlendi.
Uzun ömrün anahtarı 4 besin
Fasulye: Özellikle Akdeniz ve Okinawa diyetlerinde sıkça tüketilen fasulye türleri, yüksek lif ve bitkisel protein içeriğiyle dikkat çeker. Fasulye, kalp sağlığını destekler, bağırsak sağlığını iyileştirir ve düşük kalorili bir protein kaynağı olarak uzun yaşamla ilişkilendirilmiştir.
Tatlı Patates: Japonya Okinawa’da uzun ömürlü insanların diyetinde temel bir besin olan tatlı patates, düşük glisemik indeksi, yüksek antioksidan içeriği ve beta-karoten açısından zenginliğiyle bilinir. Bu besin, bağışıklığı destekler ve kronik hastalık risklerini azaltır.
Zeytinyağı: Özellikle Akdeniz diyetiyle özdeşleşen zeytinyağı, sağlıklı yağlar açısından zengindir ve kalp hastalıklarını önlemeye yardımcı olur. Araştırmalar, zeytinyağının anti-enflamatuvar etkiler gösterdiğini ve beyin sağlığını desteklediğini ortaya koymuştur.
Yaban Mersini: Yüksek antioksidan içeriği ile bilinen yaban mersini, yaşlanma karşıtı özellikleri ve hücre hasarını onarıcı etkileriyle uzun yaşamın bir parçası olarak gösterilmektedir. Yaban mersini tüketiminin özellikle beyin sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğu bulunmuştur
Beypazarı Ticaret Odası, Antalya’da düzenlenen Yöresel Ürünler Fuarı (YÖREX)’nda yer alarak bölgenin zengin kültürel ve gastronomik mirasını tanıttı. Beypazarı Ticaret Odası Başkanı İrfan Çelik, fuar kapsamında kurulan tanıtım standında ziyaretçileri ağırladıklarını ve Beypazarı’nın özgün ürünlerini sergilediklerini belirtti.
Fuarda öne çıkan ürünler arasında özellikle coğrafi işaret tesciline sahip Beypazarı kurusu ve havuç lokumu büyük ilgi gördü.
Coğrafi İşaret Tescilli Ürünler Tanıtıldı Başkan İrfan Çelik yaptığı açıklamada, fuarda yer almalarının temel amacının yöresel ürünlerin ve coğrafi işaretli ürünlerin ticarete kazandırılmasını sağlamak olduğunu ifade etti. Çelik, “Yöresel ürünlerimizin ve coğrafi tescilli ürünlerimizin ticarette daha fazla yer bulmasını ve tüketilmesinin yaygınlaşmasını amaçlıyoruz. Ayrıca, bu ürünlerin katma değerini artırarak bölge ekonomisine daha fazla katkı sağlamak istiyoruz” dedi.
Beypazarı’nın Lezzetleri Fuarın Gözdesi Oldu Fuarda tanıtılan Beypazarı kurusu, geleneksel yöntemlerle üretilen ve yıllardır bölgenin simgesi haline gelmiş bir lezzet. Sert yapısıyla bilinen ve çayla birlikte tüketilen Beypazarı kurusu, coğrafi işaret tescili sayesinde Beypazarı’nın adını ulusal ve uluslararası arenada duyurmaya devam ediyor.
Havuç lokumu ise Beypazarı’nın en bilinen tatlılarından biri olarak fuar ziyaretçileri tarafından büyük beğeni topladı. Özellikle hem sağlıklı hem de lezzetli olması sebebiyle geniş bir kitleye hitap ediyor.
Yöresel Ürünlerin Ekonomiye Katkısı Coğrafi işaretli ürünlerin ve yöresel lezzetlerin ticari açıdan büyük potansiyele sahip olduğunu vurgulayan İrfan Çelik, “Bu tür ürünlerin tanıtımını yaparak yerel üreticilerimizin daha fazla kazanç elde etmelerini sağlıyoruz. Yöresel ve coğrafi işaretli ürünler, hem bölge ekonomisine katkı sağlıyor hem de yerel kültürümüzü koruyarak gelecek nesillere aktarmamıza yardımcı oluyor” şeklinde konuştu.
YÖREX Fuarı ve Beypazarı’nın Rolü YÖREX, Türkiye’nin dört bir yanından gelen katılımcılarla yöresel ürünlerin tanıtıldığı ve ticaretin teşvik edildiği bir platform olarak dikkat çekiyor. Beypazarı gibi kültürel açıdan zengin bölgeler, fuar aracılığıyla hem yerel halkın hem de turistik bölgelerin taleplerine cevap verebilecek bir üretim ve pazarlama altyapısı oluşturuyor. Beypazarı Ticaret Odası da bu fuarda yer alarak, bölgenin markalaşma sürecine katkı sağlıyor ve yöresel ürünlerin bilinirliğini artırıyor.
Fuara Katılımın Önemi Başkan Çelik, fuara katılımın sadece ürün tanıtımı açısından değil, aynı zamanda üreticiler için pazar bulma ve iş bağlantıları kurma açısından da önemli olduğunu vurguladı. “Fuara katılım, üreticilerimizin ürünlerini daha geniş kitlelere ulaştırmalarına yardımcı oluyor. Böylece yerel üreticilerimizin gelirlerini artırmalarına destek oluyoruz” dedi.
Beypazarı Ticaret Odası’nın YÖREX’teki varlığı, Beypazarı’nın zengin yöresel ürünlerini ve kültürel mirasını daha geniş bir platformda tanıtma fırsatı sunuyor. Bu çabalar, yerel üreticilere ekonomik fayda sağlarken, yöresel ürünlerin ulusal ve uluslararası pazarda hak ettiği değeri görmesine de katkı sunuyor.
AKSARAY’da Necmiye- Mehmet Yazıcı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin Yiyecek ve İçecek Bölümü öğrencileri, okulda kurulan ekmek fırın atölyesinde her gün 5 bin adet ekmek üretiyor. Öğrenciler tarafından üretilen ekmekler, okullar ve pansiyonları ile çorba evlerine dağıtılıyor.
Necmiye-Mehmet Yazıcı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde, 2 yıl önce Milli Eğitim Bakanlığı‘nın hayata geçirdiği ‘Okullarımız Üretiyor’ projesi ile ekmek fırını atölyesi kuruldu. Yiyecek ve İçecek Bölümü’ndeki öğrenciler, 6 öğretmen eşliğinde, fırında günlük 5 bin ekmek üretiyor. Dönüşümlü olarak ekmek üreten öğrenciler hem meslek öğreniyor hem de ayda biner lira kazanıyor.
‘ÖĞRENCİLERİMİZ NÖBETLEŞE USULÜ ÇALIŞMAKTA’
Okul Müdür Yardımcısı Emrah Büyük, 2 yıl önce ekmek üretim atölyemizi açtık. Yaklaşık 10 okulumuza ve pansiyonları ile Aksaray Belediyemizin çorba evlerine ekmek üretiyoruz. Aynı zamanda Sosyal Yardımlaşma’nın da ekmeğini üretmekteyiz. Günlük ortalama 5 bin paketli roll ekmek üretmekteyiz. İsteğe göre döner ekmeği veya somun ekmek de üretimimiz bulunmakta. 6 alan öğretmeniyiz. Toplamda yaklaşık 200 öğrencimiz bulunmakta.
Öğrencilerimiz, bu ekmek üretim atölyemizde ekmeğin nasıl yapıldığını, neler kullanıldığını öğrenmekte; hem kendi bütçelerine katkı sağlamaktalar hem de ekmek üretiminde faaliyette bulunmaktadırlar. Öğrencilerimiz nöbetleşe usulü çalışmaktalar. Bu sayede çalışan öğrencilerimiz aylık ortalama bin lira gelir elde ediyor dedi.
‘İLERİDE BİR FIRIN AÇMAYI DÜŞÜNÜYORUM’
10’uncu sınıf öğrencisi Ayşegül Talay, okuldan mezun olduktan sonra fırın açmayı düşündüğünü belirterek, Ürettiğimiz ekmekleri, okulların pansiyondaki öğrencilere gönderiyoruz. Yaptığımız ekmeklerden ek gelir elde ediyoruz. Hem harçlığımızı çıkartıyoruz hem de okulumuza devam ediyoruz. Okulumuzda 600 civarı öğrenci var ve yaptığımız ekmekleri okuldaki arkadaşlarımıza da tattırıyoruz. Onlar da tadından gayet memnun, hocalarımıza da aynı şekilde tattırıyoruz. Mezun olduğunuz da ustalık belgesi alıyorsunuz, diploma alıyorsunuz. Kendinize ait iş yeri açabileceğiniz bir belgeniz oluyor. O yüzden güzel avantajları olduğunu düşünüyorum. Ben de aldığım belgelerle ileride bir fırın açmayı düşünüyorum diye konuştu.
TÜRKİYE YILDA KİŞİ BAŞI ÇAY TÜKETİM MİKTARIMIZ: 3.16 KİLOGRAM
Çay, dünya genelinde en çok tüketilen içeceklerden biri olarak öne çıkarken, birçok kültürde de özel bir yere sahiptir. Tarih boyunca sadece bir içecek olmanın ötesine geçen çay, sosyal etkileşimlerin, ritüellerin ve doğal günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Yapılan araştırma sonuçlarına göre Türkiye 1.sırada.
Sabah kahvaltısından akşam sohbetlerine kadar her anın vazgeçilmezi olan çay, birçok ülkenin günlük yaşamında önemli bir rol oynuyor.
İşte dünyada çay tüketim oranları…
33) MEKSİKA | 0.14 KİLOGRAM
32) İTALYA | 0.14 KİLOGRAM
31) İSPANYA | 0.15 KİLOGRAM
30) GÜNEY KORE | 0.17 KİLOGRAM
29) BREZİLYA | 0.18 KİLOGRAM
28) FRANSA | 0.20 KİLOGRAM
27) ARJANTİN | 0.21 KİLOGRAM
26) ABD | 0.23 KİLOGRAM
25) NORVEÇ | 0.27 KİLOGRAM
24) İSVEÇ | 0.29 KİLOGRAM
23) HİNDİSTAN | 0.32 KİLOGRAM
22) SİNGAPUR | 0.37 KİLOGRAM
21) ENDONEZYA | 0.46 KİLOGRAM
20) KANADA | 0.51 KİLOGRAM
19) ÇİN | 0.57 KİLOGRAM
18) ALMANYA | 0.69 KİLOGRAM
17) BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ | 0.78 KİLOGRAM
16) AVUSTRALYA | 0.75 KİLOGRAM
15) HOLLANDA | 0.78 KİLOGRAM
14) GÜNEY AFRİKA | 0.81 KİLOGRAM
13) SUUDİ ARABİSTAN | 0.90 KİLOGRAM
12) JAPONYA | 0.97 KİLOGRAM
11) POLONYA | 1.00 KİLOGRAM
10) MISIR | 1.01 KİLOGRAM
9) ŞİLİ | 1.19 KİLOGRAM
8) YENİ ZELANDA | 1.19 KİLOGRAM
7) FAS | 1.22 KİLOGRAM
6) RUSYA | 1.38 KİLOGRAM
5) İRAN | 1.50 KİLOGRAM
4) PAKİSTAN | 1.50 KİLOGRAM
3) İNGİLTERE | 1.94 KİLOGRAM
2) İRLANDA | 2.19 KİLOGRAM
1) TÜRKİYE | YILDA KİŞİ BAŞI ÇAY TÜKETİM MİKTARIMIZ: 3.16 KİLOGRAM
Taklit veya Tağşiş Yapılan Gıdalar Listesi Linki Tıklayınız
Tarım ve Orman Bakanlığının yaptığı kontroller sonucunda sahip olduğu bilgileri, 5996 Sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun 31 inci maddesinin 6 ncı fıkrası uyarınca kamuoyunun bilgisine sunabileceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 17 Aralık 2011 tarihli Gıda ve Yemin Resmi Kontrolüne Dair Yönetmeliğin 8 inci maddesi gereğince; laboratuvar sonucuyla taklit veya tağşiş yapıldığı kesinleşen gıda ve yemi üreten/ithal eden firmanın adı, ürün adı, markası, parti ve/veya seri numarasının Bakanlık resmi internet sitesinde Bakanlıkça kamuoyunun bilgisine sunabileceği hükmü yer almaktadır.
Bu kapsamda, taklit veya tağşiş yapıldığı kesinleşmiş ürünlere ait bilgiler aşağıda yer almaktadır.
Örneğin : Farklı yağlar karıştırılan yağın zeytinyağı olarak piyasaya sürülmesi, peynire margarin katılması vb.
Kamuoyunun bilgisine sunulur.
İklim değişikliği nedeniyle sıcaklıkların artması, yeryüzünün en soğuk bölgesi Antarktika‘yı da etkiledi.
İklim krizinin izlerinin görülüğü bölgeler arasında bulunan Antarktika’da bitki örtüsü hızla değişiyor.
İngiliz bilim insanlarının ‘Nature Geoscience’ dergisinde yayınlanan çalışmasında, uydu görüntülerinin analizi, kıtadaki bitki örtüsünün son kırk yılda büyük ölçüde değiştiğini gösteriyor.
1986’da Antarktika Yarımadası’nın bitki örtüsü bir kilometrekareden daha az alanı kaplarken, 2021’de ise bu alan 12 kilometrekareye kadar çıkıyor.
Uzmanlar, küresel ısınma nedeniyle Antarktika’daki yeşillenmenin devam edeceğini tahmin ediyor. Kaynak Birgün
Sinonimi
C. longipedicellatus Sa’ad.
Diğer İsimeri:
Türkçe: Çit sarmaşığı,
Sarmaşık, Çadır çiçeği
İngilizce: Field bindweed, Small bindweed
Almanca: Acker Winde
Tanımı: Çok yıllık otsu bir bitkidir. Gövde altı köşeli, çıplak, yatık, soldan sağa doğru sarılıcı ve 1 metreye kadar uzayabilir. Bitki çok derinlere giden kök ve toprak altı gövdesi oluşturabilir. Yapraklar almaşık olarak dizilmiş olup, 2-5 cm uzunlukta, çıplak ve ok ucu görünümündedir. Çiçekler yaprak koltuklarından 1-3 adet çıkar ve huni formundadır. Taç yaprakları 1.5-2.5 cm uzunlukta, beyazdan pembeye kadar değişen renktedir. Üzerinde 5 kırmızı çizgi bulunur. Vanilya gibi kokar. Çiçekler sabah açar, öğleden sonra kapanarak solar. Çiçeklenme Mayıs-Eylül aylarındadır. Meyve 2 odacıklı kapsül şeklindedir. Kapsül 4-5 tohum içerir. Küremsi ve sivri uçludur. Tohumlar 3-4 mm uzunlukta, 2-3 mm genişlikte ve 2-2.5 mm kalınlıktadır. Yumurta formundan oval şekle kadar değişir, Enine kesitinde 3 köşeli, rengi griden koyu kahverengi-siyaha kadar değişir. Üstü pütürlü ve mat görünümlüdür. Bir bitki yaklaşık 500 kadar tohum verir. Üreme tohum ve rizomlarıyla olmaktadır (15).
Çevre İstekleri: Besin maddesince zengin, kurak, sıcak, gevşek, tınlı ve derin toprakları sever. Azot göstergecisidir. Kozmopolit bir bitkidir. Meyve ve sebze bahçelerinde, endüstri bitkilerinde, kışlık hububat içerisinde, çim alanlarında, süs ve yem bitkilerinde, boş alanlarda rastlanır (15).
Toplama Zamanı: Çiçeklenme öncesi ve çiçeklenme dönemi
Bitkinin İçeriği: Bitkinin yaprakları çiçek açma zamanında 91.4-134 mg/kg arasında vitamin C ve A içerir. Çiçek açma zamanında içerdiği kuru madde de %20.1 protein, %3.8 yağlı maddeler, %10.2 kül, %22.9 selüloz ve %43.0 azotsuz bileşikleri içerir. Ayrıca flavon, reçine glikozidi ve tanen de içermektedir (33, 34, 38).
Kullanılma Şekilleri
Kabızlığa karşı bağırsakları harekete geçirmek için yararlanılır. Bitkinin haşlaması zayıflatıcı ve diüretikdir. Prostat iltihapları için kullanılır. Bitkinin toprak üstü kısımları kanın pıhtılaşmasına neden olan madeyi içerir. Taç yaprakları flavon ihtiva ettiğinden sıtmaya karşı çay şeklinde de kullanılabilmektedir. Bitkinin sap kısmından elde edilen özsu haricen yara yıkamada ve sıracaya karşı da lapa halinde kullanılabilmektedir (33, 38).
A. Yiyecek Olarak
Acı biber sever misiniz?
Peki, bu acı biberlerin, yalnızca en cesur kişilerin denemeye cesaret edebileceği kadar yakıcı olduğunu söylesek? İşte bu listedeki biberler, sıradan acı deneyimlerinin çok ötesinde! Scoville Acılık Birimi (SHU) ile ölçülen ve milyonları aşan acılık derecelerine sahip bu biberler, adeta ağızda volkan patlamasına sebep oluyor. Cesaretini topla, çünkü işte dünyanın en acı 7 biberi karşında…
Scoville Acılık Birimi (SHU): 2.200.000 – 2.500.000
Dünyanın en acı biberi unvanını taşıyan Carolina Reaper, meyvemsi bir tatla başlasa da, kısa sürede dayanılmaz bir acıya dönüşüyor. Güney Karolina’nın bu ünlü biberi, Guinness Rekorlar Kitabı’nda bile yer alıyor!
Scoville Acılık Birimi (SHU): 2.000.000
Adını şeklinin bir akrebi andırmasından alan bu biber, şekerli bir başlangıç yapar, fakat kısa sürede zehirli bir akrep gibi damakları yakar. Trinidad ve Tobago’dan gelen bu biber, yalnızca en dayanıklı bünyelere hitap ediyor.
Scoville Acılık Birimi (SHU): 1.853.936
Koyu kahverengi rengiyle bilinen 7 Pot Douglah, bir tencere dolusu yemeği tek başına acı hale getirebilecek kadar güçlü! Bu biberin acılığı, herhangi bir yemeği alev topuna çevirebilir.
Scoville Acılık Birimi (SHU): 1.400.000 – 2.200.000
İlk ısırıkta yanıltıcı derecede hafif bir tat bırakan bu biber, birkaç saniye sonra gerçek yüzünü gösterir ve acı patlaması yaşatır. İngiltere’de yetiştirilen bu devasa acı, adını Komodo ejderhasından alıyor.
Scoville Acılık Birimi (SHU): 1.382.118
Üç farklı biberin birleşimi ile oluşturulan bu İngiliz hibriti, kalıcı bir acı mirası bırakıyor. Naga Viper, ilk denemede bile sizi pes ettirebilecek kadar kuvvetli!
Scoville Acılık Birimi (SHU): 1.041.427
Bir zamanlar dünyanın en acı biberi olan Ghost Pepper, Hindistan’ın sıcak ikliminden çıkmış bir korku simgesi. Bir ısırık aldığınızda gözleriniz yaşarabilir, boğazınız yanabilir ve “Keşke denemeseydim” diye düşünebilirsiniz.
Scoville Acılık Birimi (SHU): 1.300.000
Trinidad ve Tobago’nun ateşli temsilcilerinden biri daha! Adını, bir tencere dolusu yemeği acı yapabilecek kapasitede olmasından alıyor. Bu biber, hızlı etkisi ve uzun süreli yanma hissi ile tanınıyor.
Bu listeyi okuduktan sonra hala denemeye cesaretiniz var mı?
Kaynak Cumhuriyet
Antalya, 16 yıl önce “Sizin oraların nesi meşhur?” sloganı ile başlatılan Yöresel Ürünler Fuarı (YÖREX) bu yıl 72 kentin özgün ürünlerini sergileyecek. Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı, fuarın başlangıcında Türkiye’de 109 coğrafi işaretli ürün olduğunu, bu sayının ise günümüzde 1.637’ye ulaştığını açıkladı. Ayrıca, yaklaşık 600 ürün başvurusunun kabul edildiği bilgisi verildi.
Yöresel ürünlerin değerini artırmak ve kırsal ekonomik kalkınmayı desteklemek amacıyla düzenlenen YÖREX, bu yıl 13. kez 9-13 Ekim tarihleri arasında ANFAŞ Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
ATB Başkanı, fuar hakkında düzenlediği basın toplantısında önemli bilgiler paylaştı. Toplantıya Antalya Fuarcılık İşletme ve Yatırım A.Ş. (ANFAŞ) Yönetim Kurulu Başkanı, Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı da katıldı.
ATB Başkanı, 2008 yılında yöresel ürünlerin ticarileşmesine destek vermek ve markalaşmayı sağlamak amacıyla YÖREX’in başlatıldığını belirtti. “Sizin oraların nesi meşhur?” sloganıyla tüm Türkiye’yi hedef aldıklarını ifade etti ve YÖREX’in ürünlerin markalaşması ve değer kazanması açısından sağladığı katkılara dikkat çekti. Ayrıca, Türkiye’deki coğrafi işaretli ürün sayısının artırılmasını hedeflediklerini dile getirdi.
Coğrafi işaret tescilinin ekonomik katkısının büyük olduğunu savunan Başkan, dünya genelinde 200 milyar dolarlık bir coğrafi işaretler pazarının bulunduğunu ve Türkiye’nin bu pazardan yeterince pay alamadığını aktardı.
Bu yılki fuarda 400 firmanın, 72 kent özelinde el emeği ve göz nuru ürünlerini ziyaretçilerin beğenisine sunacağını belirten Başkan, özellikle çocukların fuarda yer almasının önemini vurguladı. Çocukların bu ürünleri görmesi, tatması ve deneyimlemesi gerektiğini ifade etti.
ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı, YÖREX’in hem Antalya hem de Türkiye için büyük bir değer taşıdığını belirterek fuarın yaşatılmasının önemine değindi. Tüm Türkiye’yi YÖREX’e davet eden Bıdı, sağlıklı ve markalı ürünlerin tadılmasının gerekliliğini dile getirdi.
Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı, YÖREX’in Antalya’nın marka değerine katkı sağladığını ifade ederken gazetecilerin fuarın gönüllü danışma kurulunda yer aldıklarını aktardı. Ayrıca, 2 milyon ziyaretçi hedefinin kent için önemli olduğunu vurguladı.
Son olarak, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı, fuarın Antalya’nın markası haline geldiğini ve ülke genelinde bilinirliğinin arttığını belirtti. YÖREX’in farkındalık yaratma amacını taşıdığını ve gelişimine katkı sağladıklarını kaydetti.