beslenme

100 yaşını aşan insanların beslenme alışkanlıkları incelendi ve dört ortak besin öne çıktı. Bu besinler, uzun ve sağlıklı bir yaşamın sırlarını taşıyor.

Fasulye, tatlı patates, zeytinyağı ve yaban mersini gibi gıdalar, yaşlanmayı geciktiren ve vücut sağlığını koruyan temel besinler olarak dikkat çekiyor.

European Food Safety Authority ve MDPI yayımlanan araştırmalara göre 100 yaşını geçen bireylerin sağlıklı ve uzun bir yaşam sürmelerine katkı sağlayan 4 besin belirlendi. 

Uzun ömrün anahtarı 4 besin

Fasulye: Özellikle Akdeniz ve Okinawa diyetlerinde sıkça tüketilen fasulye türleri, yüksek lif ve bitkisel protein içeriğiyle dikkat çeker. Fasulye, kalp sağlığını destekler, bağırsak sağlığını iyileştirir ve düşük kalorili bir protein kaynağı olarak uzun yaşamla ilişkilendirilmiştir.

Tatlı Patates: Japonya Okinawa’da uzun ömürlü insanların diyetinde temel bir besin olan tatlı patates, düşük glisemik indeksi, yüksek antioksidan içeriği ve beta-karoten açısından zenginliğiyle bilinir. Bu besin, bağışıklığı destekler ve kronik hastalık risklerini azaltır. 

Zeytinyağı: Özellikle Akdeniz diyetiyle özdeşleşen zeytinyağı, sağlıklı yağlar açısından zengindir ve kalp hastalıklarını önlemeye yardımcı olur. Araştırmalar, zeytinyağının anti-enflamatuvar etkiler gösterdiğini ve beyin sağlığını desteklediğini ortaya koymuştur​. 

Yaban Mersini: Yüksek antioksidan içeriği ile bilinen yaban mersini, yaşlanma karşıtı özellikleri ve hücre hasarını onarıcı etkileriyle uzun yaşamın bir parçası olarak gösterilmektedir. Yaban mersini tüketiminin özellikle beyin sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğu bulunmuştur

yoresel-urunler

Beypazarı Ticaret Odası, Antalya’da düzenlenen Yöresel Ürünleri Fuarı (YÖREX)’nda yer alarak bölgenin zengin kültürel ve gastronomik mirasını tanıttı.

Beypazarı Ticaret Odası, Antalya’da düzenlenen Yöresel Ürünler Fuarı (YÖREX)’nda yer alarak bölgenin zengin kültürel ve gastronomik mirasını tanıttı. Beypazarı Ticaret Odası Başkanı İrfan Çelik, fuar kapsamında kurulan tanıtım standında ziyaretçileri ağırladıklarını ve Beypazarı’nın özgün ürünlerini sergilediklerini belirtti.

Fuarda öne çıkan ürünler arasında özellikle coğrafi işaret tesciline sahip Beypazarı kurusu ve havuç lokumu büyük ilgi gördü.

Coğrafi İşaret Tescilli Ürünler Tanıtıldı Başkan İrfan Çelik yaptığı açıklamada, fuarda yer almalarının temel amacının yöresel ürünlerin ve coğrafi işaretli ürünlerin ticarete kazandırılmasını sağlamak olduğunu ifade etti. Çelik, “Yöresel ürünlerimizin ve coğrafi tescilli ürünlerimizin ticarette daha fazla yer bulmasını ve tüketilmesinin yaygınlaşmasını amaçlıyoruz. Ayrıca, bu ürünlerin katma değerini artırarak bölge ekonomisine daha fazla katkı sağlamak istiyoruz” dedi.

Beypazarı’nın Lezzetleri Fuarın Gözdesi Oldu Fuarda tanıtılan Beypazarı kurusu, geleneksel yöntemlerle üretilen ve yıllardır bölgenin simgesi haline gelmiş bir lezzet. Sert yapısıyla bilinen ve çayla birlikte tüketilen Beypazarı kurusu, coğrafi işaret tescili sayesinde Beypazarı’nın adını ulusal ve uluslararası arenada duyurmaya devam ediyor.

Havuç lokumu ise Beypazarı’nın en bilinen tatlılarından biri olarak fuar ziyaretçileri tarafından büyük beğeni topladı. Özellikle hem sağlıklı hem de lezzetli olması sebebiyle geniş bir kitleye hitap ediyor.

Yöresel Ürünlerin Ekonomiye Katkısı Coğrafi işaretli ürünlerin ve yöresel lezzetlerin ticari açıdan büyük potansiyele sahip olduğunu vurgulayan İrfan Çelik, “Bu tür ürünlerin tanıtımını yaparak yerel üreticilerimizin daha fazla kazanç elde etmelerini sağlıyoruz. Yöresel ve coğrafi işaretli ürünler, hem bölge ekonomisine katkı sağlıyor hem de yerel kültürümüzü koruyarak gelecek nesillere aktarmamıza yardımcı oluyor” şeklinde konuştu.

YÖREX Fuarı ve Beypazarı’nın Rolü YÖREX, Türkiye’nin dört bir yanından gelen katılımcılarla yöresel ürünlerin tanıtıldığı ve ticaretin teşvik edildiği bir platform olarak dikkat çekiyor. Beypazarı gibi kültürel açıdan zengin bölgeler, fuar aracılığıyla hem yerel halkın hem de turistik bölgelerin taleplerine cevap verebilecek bir üretim ve pazarlama altyapısı oluşturuyor. Beypazarı Ticaret Odası da bu fuarda yer alarak, bölgenin markalaşma sürecine katkı sağlıyor ve yöresel ürünlerin bilinirliğini artırıyor.

Fuara Katılımın Önemi Başkan Çelik, fuara katılımın sadece ürün tanıtımı açısından değil, aynı zamanda üreticiler için pazar bulma ve iş bağlantıları kurma açısından da önemli olduğunu vurguladı. “Fuara katılım, üreticilerimizin ürünlerini daha geniş kitlelere ulaştırmalarına yardımcı oluyor. Böylece yerel üreticilerimizin gelirlerini artırmalarına destek oluyoruz” dedi.

Beypazarı Ticaret Odası’nın YÖREX’teki varlığı, Beypazarı’nın zengin yöresel ürünlerini ve kültürel mirasını daha geniş bir platformda tanıtma fırsatı sunuyor. Bu çabalar, yerel üreticilere ekonomik fayda sağlarken, yöresel ürünlerin ulusal ve uluslararası pazarda hak ettiği değeri görmesine de katkı sunuyor.

ekmek

Öğrenciler tarafından üretilen ekmekler, okullar ve pansiyonları ile çorba evlerine dağıtılıyor.

AKSARAY’da Necmiye- Mehmet Yazıcı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin Yiyecek ve İçecek Bölümü öğrencileri, okulda kurulan ekmek fırın atölyesinde her gün 5 bin adet ekmek üretiyor. Öğrenciler tarafından üretilen ekmekler, okullar ve pansiyonları ile çorba evlerine dağıtılıyor.

Necmiye-Mehmet Yazıcı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde, 2 yıl önce Milli Eğitim Bakanlığı‘nın hayata geçirdiği ‘Okullarımız Üretiyor’ projesi ile ekmek fırını atölyesi kuruldu. Yiyecek ve İçecek Bölümü’ndeki öğrenciler, 6 öğretmen eşliğinde, fırında günlük 5 bin ekmek üretiyor. Dönüşümlü olarak ekmek üreten öğrenciler hem meslek öğreniyor hem de ayda biner lira kazanıyor.

‘ÖĞRENCİLERİMİZ NÖBETLEŞE USULÜ ÇALIŞMAKTA’

Okul Müdür Yardımcısı Emrah Büyük, 2 yıl önce ekmek üretim atölyemizi açtık. Yaklaşık 10 okulumuza ve pansiyonları ile Aksaray Belediyemizin çorba evlerine ekmek üretiyoruz. Aynı zamanda Sosyal Yardımlaşma’nın da ekmeğini üretmekteyiz. Günlük ortalama 5 bin paketli roll ekmek üretmekteyiz. İsteğe göre döner ekmeği veya somun ekmek de üretimimiz bulunmakta. 6 alan öğretmeniyiz. Toplamda yaklaşık 200 öğrencimiz bulunmakta.

Öğrencilerimiz, bu ekmek üretim atölyemizde ekmeğin nasıl yapıldığını, neler kullanıldığını öğrenmekte; hem kendi bütçelerine katkı sağlamaktalar hem de ekmek üretiminde faaliyette bulunmaktadırlar. Öğrencilerimiz nöbetleşe usulü çalışmaktalar. Bu sayede çalışan öğrencilerimiz aylık ortalama bin lira gelir elde ediyor dedi.

‘İLERİDE BİR FIRIN AÇMAYI DÜŞÜNÜYORUM’

10’uncu sınıf öğrencisi Ayşegül Talay, okuldan mezun olduktan sonra fırın açmayı düşündüğünü belirterek, Ürettiğimiz ekmekleri, okulların pansiyondaki öğrencilere gönderiyoruz. Yaptığımız ekmeklerden ek gelir elde ediyoruz. Hem harçlığımızı çıkartıyoruz hem de okulumuza devam ediyoruz. Okulumuzda 600 civarı öğrenci var ve yaptığımız ekmekleri okuldaki arkadaşlarımıza da tattırıyoruz. Onlar da tadından gayet memnun, hocalarımıza da aynı şekilde tattırıyoruz. Mezun olduğunuz da ustalık belgesi alıyorsunuz, diploma alıyorsunuz. Kendinize ait iş yeri açabileceğiniz bir belgeniz oluyor. O yüzden güzel avantajları olduğunu düşünüyorum. Ben de aldığım belgelerle ileride bir fırın açmayı düşünüyorum diye konuştu.

cay-tuketimi

Dünya çapında yapılan bir araştırmada en çok çay tüketen ülkeler listelendi. Yıllık kişi başına düşen çay kilogram miktarı belli oldu.

TÜRKİYE YILDA KİŞİ BAŞI ÇAY TÜKETİM MİKTARIMIZ: 3.16 KİLOGRAM

Çay, dünya genelinde en çok tüketilen içeceklerden biri olarak öne çıkarken, birçok kültürde de özel bir yere sahiptir. Tarih boyunca sadece bir içecek olmanın ötesine geçen çay, sosyal etkileşimlerin, ritüellerin ve doğal günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Yapılan araştırma sonuçlarına göre Türkiye 1.sırada.

Sabah kahvaltısından akşam sohbetlerine kadar her anın vazgeçilmezi olan çay, birçok ülkenin günlük yaşamında önemli bir rol oynuyor.

İşte dünyada çay tüketim oranları…

33) MEKSİKA | 0.14 KİLOGRAM
32) İTALYA | 0.14 KİLOGRAM
31) İSPANYA | 0.15 KİLOGRAM
30) GÜNEY KORE | 0.17 KİLOGRAM
29) BREZİLYA | 0.18 KİLOGRAM
28) FRANSA | 0.20 KİLOGRAM
27) ARJANTİN | 0.21 KİLOGRAM
26) ABD | 0.23 KİLOGRAM
25) NORVEÇ | 0.27 KİLOGRAM
24) İSVEÇ | 0.29 KİLOGRAM
23) HİNDİSTAN | 0.32 KİLOGRAM
22) SİNGAPUR | 0.37 KİLOGRAM
21) ENDONEZYA | 0.46 KİLOGRAM
20) KANADA | 0.51 KİLOGRAM

19) ÇİN | 0.57 KİLOGRAM
18) ALMANYA | 0.69 KİLOGRAM
17) BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ | 0.78 KİLOGRAM
16) AVUSTRALYA | 0.75 KİLOGRAM
15) HOLLANDA | 0.78 KİLOGRAM
14) GÜNEY AFRİKA | 0.81 KİLOGRAM
13) SUUDİ ARABİSTAN | 0.90 KİLOGRAM
12) JAPONYA | 0.97 KİLOGRAM
11) POLONYA | 1.00 KİLOGRAM
10) MISIR | 1.01 KİLOGRAM

9) ŞİLİ | 1.19 KİLOGRAM
8) YENİ ZELANDA | 1.19 KİLOGRAM
7) FAS | 1.22 KİLOGRAM
6) RUSYA | 1.38 KİLOGRAM
5) İRAN | 1.50 KİLOGRAM
4) PAKİSTAN | 1.50 KİLOGRAM
3) İNGİLTERE | 1.94 KİLOGRAM
2) İRLANDA | 2.19 KİLOGRAM
1) TÜRKİYE | YILDA KİŞİ BAŞI ÇAY TÜKETİM MİKTARIMIZ: 3.16 KİLOGRAM

taklit-gida-11

Tarım ve Orman Bakanlığının yaptığı kontroller sonucunda sahip olduğu bilgileri, 5996 Sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun 31 inci maddesinin 6 ncı fıkrası uyarınca kamuoyunun bilgisine sunabileceği hükme bağlanmıştır. İşte taklit ve tağşiş listesi (4 Ekim 2024)

Taklit veya Tağşiş Yapılan Gıdalar Listesi Linki Tıklayınız

Tarım ve Orman Bakanlığının yaptığı kontroller sonucunda sahip olduğu bilgileri, 5996 Sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun 31 inci maddesinin 6 ncı fıkrası uyarınca kamuoyunun bilgisine sunabileceği hükme bağlanmıştır.


Ayrıca, 17 Aralık 2011 tarihli Gıda ve Yemin Resmi Kontrolüne Dair Yönetmeliğin 8 inci maddesi gereğince; laboratuvar sonucuyla taklit veya tağşiş yapıldığı kesinleşen gıda ve yemi üreten/ithal eden firmanın adı, ürün adı, markası, parti ve/veya seri numarasının Bakanlık resmi internet sitesinde Bakanlıkça kamuoyunun bilgisine sunabileceği hükmü yer almaktadır.


Bu kapsamda, taklit veya tağşiş yapıldığı kesinleşmiş ürünlere ait bilgiler aşağıda yer almaktadır.
Örneğin : Farklı yağlar karıştırılan yağın zeytinyağı olarak piyasaya sürülmesi, peynire margarin katılması vb.
Kamuoyunun bilgisine sunulur.

Antarktika

Yeryüzünün en soğuk bölgesi Antarktika artan sıcaklıklar nedeniyle bitki örtüsü değişiyor.

İklim değişikliği nedeniyle sıcaklıkların artması, yeryüzünün en soğuk bölgesi Antarktika‘yı da etkiledi.


Fotoğraf: DHA Antarktika

İklim krizinin izlerinin görülüğü bölgeler arasında bulunan Antarktika’da bitki örtüsü hızla değişiyor.

İngiliz bilim insanlarının ‘Nature Geoscience’ dergisinde yayınlanan çalışmasında, uydu görüntülerinin analizi, kıtadaki bitki örtüsünün son kırk yılda büyük ölçüde değiştiğini gösteriyor.

1986’da Antarktika Yarımadası’nın bitki örtüsü bir kilometrekareden daha az alanı kaplarken, 2021’de ise bu alan 12 kilometrekareye kadar çıkıyor.

Uzmanlar, küresel ısınma nedeniyle Antarktika’daki yeşillenmenin devam edeceğini tahmin ediyor. Kaynak Birgün

Tarla sarmaşığı1

Tarla Sarmaşığı – Çit Sarmaşığı

Sinonimi
C. lon­gi­pe­di­cel­la­tus Sa’ad.

Diğer İsimeri:
Türk­çe: Çit sar­ma­şı­ğı,
Sar­ma­şık, Ça­dır çi­çe­ği
İn­gi­liz­ce: Fi­eld bind­we­ed, Small bind­we­ed
Al­man­ca: Ac­ker Win­de

Ta­nı­mı: Çok yıl­lık ot­su bir bit­ki­dir. Göv­de al­tı kö­şe­li, çıp­lak, ya­tık, sol­dan sa­ğa doğ­ru sa­rı­lı­cı ve 1 met­re­ye ka­dar uza­ya­bi­lir. Bit­ki çok de­rin­le­re gi­den kök ve top­rak al­tı göv­de­si oluş­tu­ra­bi­lir. Yap­rak­lar al­ma­şık ola­rak di­zil­miş olup, 2-5 cm uzun­luk­ta, çıp­lak ve ok ucu gö­rü­nü­mün­de­dir. Çi­çek­ler yap­rak kol­tuk­la­rın­dan 1-3 adet çı­kar ve hu­ni for­mun­da­dır. Taç yap­rak­la­rı 1.5-2.5 cm uzun­luk­ta, be­yaz­dan pem­be­ye ka­dar de­ği­şen renk­te­dir. Üze­rin­de 5 kır­mı­zı çiz­gi bu­lu­nur. Va­nil­ya gi­bi ko­kar. Çi­çek­ler sa­bah açar, öğ­le­den son­ra ka­pa­na­rak so­lar. Çi­çek­len­me Ma­yıs-Ey­lül ay­la­rın­da­dır. Mey­ve 2 oda­cık­lı kap­sül şek­lin­de­dir. Kap­sül 4-5 to­hum içe­rir. Kü­rem­si ve siv­ri uç­lu­dur. To­hum­lar 3-4 mm uzun­luk­ta, 2-3 mm ge­niş­lik­te ve 2-2.5 mm ka­lın­lık­ta­dır. Yu­mur­ta for­mun­dan oval şek­le ka­dar de­ği­şir, Eni­ne ke­si­tin­de 3 kö­şe­li, ren­gi gri­den ko­yu kah­ve­ren­gi-si­ya­ha ka­dar de­ği­şir. Üs­tü pü­tür­lü ve mat gö­rü­nüm­lü­dür. Bir bit­ki yak­la­şık 500 ka­dar to­hum ve­rir. Üre­me to­hum ve ri­zom­la­rıy­la ol­mak­ta­dır (15).
Çev­re İs­tek­le­ri: Be­sin mad­de­sin­ce zen­gin, ku­rak, sı­cak, gev­şek, tın­lı ve de­rin top­rak­la­rı se­ver. Azot gös­ter­ge­ci­si­dir. Koz­mo­po­lit bir bit­ki­dir. Mey­ve ve seb­ze bah­çe­le­rin­de, en­düst­ri bit­ki­le­rin­de, kış­lık hu­bu­bat içe­ri­sin­de, çim alan­la­rın­da, süs ve yem bit­ki­le­rin­de, boş alan­lar­da rast­la­nır (15).
Top­la­ma Za­ma­nı: Çi­çek­len­me ön­ce­si ve çi­çek­len­me dö­ne­mi
Bit­ki­nin İçe­ri­ği: Bit­ki­nin yap­rak­la­rı çi­çek aç­ma za­ma­nın­da 91.4-134 mg/kg ara­sın­da vi­ta­min C ve A içe­rir. Çi­çek aç­ma za­ma­nın­da içer­di­ği ku­ru mad­de de %20.1 pro­te­in, %3.8 yağ­lı mad­de­ler, %10.2 kül, %22.9 se­lü­loz ve %43.0 azot­suz bi­le­şik­le­ri içe­rir. Ay­rı­ca fla­von, re­çi­ne gli­ko­zi­di ve ta­nen de içer­mek­te­dir (33, 34, 38).
Kul­la­nıl­ma Şe­kil­le­ri
Ka­bız­lı­ğa kar­şı ba­ğır­sak­la­rı ha­re­ke­te ge­çir­mek için ya­rar­la­nı­lır. Bit­ki­nin haş­la­ma­sı za­yıf­la­tı­cı ve di­üre­tik­dir. Pros­tat il­ti­hap­la­rı için kul­la­nı­lır. Bit­ki­nin top­rak üs­tü kı­sım­la­rı ka­nın pıh­tı­laş­ma­sı­na ne­den olan ma­de­yi içe­rir. Taç yap­rak­la­rı fla­von ih­ti­va et­ti­ğin­den sıt­ma­ya kar­şı çay şek­lin­de de kul­la­nı­la­bil­mek­te­dir. Bit­ki­nin sap kıs­mın­dan el­de edi­len öz­su ha­ri­cen ya­ra yı­ka­ma­da ve sı­ra­ca­ya kar­şı ­da la­pa ha­lin­de kul­la­nı­la­bil­mek­te­dir (33, 38).
A. Yi­ye­cek Ola­rak

  1. Sar­ma­şık bö­re­ği (Mus­ta­fa Uğur TO­RUN, Ha­fik-Si­vas, 1994)
    Mal­ze­me­ler: 1 kg yuf­ka, 500 gr sar­ma­şık, nor­mal bü­yük­lük­te 2 baş so­ğan, 2 çay ka­şı­ğı ka­ra bi­ber, 50 gr mar­ga­rin, ya­rım çay bar­da­ğı ay­çi­çek ya­ğı.
    Ha­zır­la­nı­şı: Bit­ki­nin in­ce in­ce doğ­ra­nan yap­rak ve göv­de­le­ri bol su ile yı­ka­nır. Ay­çi­çek ya­ğı ile so­ğan pem­be­leş­ti­ri­lir. Sal­ça ila­ve edi­lir. Doğ­ran­mış olan sar­ma­şık bit­ki­si­de ila­ve edi­le­rek ka­rış­tı­rı­lır. Ha­fif ateş­te sol­ma­sı sağ­la­nır ve bir sü­re son­ra ateş­ten alı­nır. Bu şe­kil­de so­ğu­tu­la­rak yuf­ka­lar ara­sı­na kü­çük kü­çük di­lim­ler ha­lin­de ko­nur. Da­ha son­ra sac üze­rin­de kı­zar­tı­lır, üzer­le­ri yağ­la­na­rak ser­vis ya­pı­lır (Ta­rif: Şük­ri­ye SA­RI­TAŞ).
  2. Tar­la sar­ma­şı­ğı bo­ro­na­sı (Ke­rim KA­RA­TAŞ, An­dı­rın-Kah­ra­man­ma­raş, 1995)
    Mal­ze­me­ler: 1 kg tar­la sar­ma­şı­ğı, 1 kg yo­ğurt, ya­rım çor­ba ka­şı­ğı tuz, 4 diş sa­rım­sak.
    Ha­zır­la­nı­şı: Top­la­nan bit­ki te­miz­le­ne­rek doğ­ra­nır. 3,5-4 lit­re su­yun içe­ri­sin­de kay­na­yın­ca­ya ka­dar haş­la­nır, ocak­tan in­di­ri­le­rek su­yu sü­zü­lür, so­ğuk su­dan ge­çi­ri­lir ve sı­kı­lır. Dört diş sa­rım­sak ya­rım çor­ba ka­şı­ğı tuz ile dö­vü­lür ve haş­la­na­rak sı­kıl­mış tar­la sar­ma­şı­ğı ile ka­rış­tı­rıl­dık­tan son­ra 1 kg yo­ğurt ila­ve edi­lir, ar­tık ye­mek ser­vi­se ha­zır­dır (Ta­rif: Elif ÇAM).
  3. Sar­ma­şık kat­me­ri (Meh­met PİŞ­KİN, İs­ken­de­run-Ha­tay, 1996)
    Mal­ze­me­ler: 1 kg tar­la sar­ma­şı­ğı, 1 baş so­ğan, 4 adet yuf­ka, 100 gr mar­ga­rin, ye­te­ri ka­dar pul bi­ber ve tuz.
    Ha­zır­la­nı­şı: Bit­ki iyi­ce yı­ka­na­rak te­miz­le­nir ve sap­la­rın­dan ay­rı­lır. Bir mik­tar su­da haş­la­na­rak su­yu sı­kı­lır. Çok in­ce kı­yıl­mış so­ğan­lar içe­ri­sin­de yağ bu­lu­nan ta­va­da pem­be­le­şin­ce­ye ka­dar kı­zar­tı­lır. Da­ha son­ra su­yu sı­kıl­mış sar­ma­şık yap­rak­la­rı ha­zır­lan­mış olan bu ta­va içe­ri­si­ne ak­ta­rı­lır. Bun­lar bir­bir­le­riy­le ka­rış­tı­rı­lır. Ka­rış­tır­ma es­na­sın­da ye­te­ri ka­dar pul bi­ber ve tuz ila­ve edi­lir. Yuf­ka­la­rın içe­ri­si­ne ha­zır­lan­mış ola ka­rı­şım ko­nur ve üze­ri ka­pa­tı­lır. Kız­gın sac üze­rin­de pi­şi­ri­le­rek ser­vi­se su­nu­lur.
  4. Sar­ma­şık ye­me­ği (Cen­net GÖK­MEN, Boz­ya­zı-İçel, 1997)
    Mal­ze­me­ler: 1 kg genç dö­nem­de top­lan­mış bit­ki, 200 gr kıy­ma, 1 ye­mek ka­şı­ğı do­ma­tes sal­ça­sı, 1 adet or­ta boy so­ğan, 2 ye­mek ka­şı­ğı te­re­ya­ğı, ye­ter­li mik­tar­da tuz, su.
    Ha­zır­la­nı­şı: Te­miz­len­miş bit­ki yap­rak­la­rı doğ­ra­nır. Ten­ce­re­de eri­ti­len yağ içe­ri­si­ne ön­ce kıy­ma son­ra so­ğan yağ­da kav­ru­lur. So­ğan pem­be­leş­ti­ğin­de do­ma­tes sal­ça­sı ila­ve edi­lir ve kav­ru­lur. Bu­nun üze­ri­ne bit­ki yap­rak­la­rı ek­le­nip ölün­ce­ye ka­dar kav­ru­lur. Üze­ri­ni ör­te­cek ka­dar sı­cak su ko­nu­la­rak tuz ila­ve edi­lir. Kıy­ma­lar pi­şin­ce­ye ka­dar kı­sık ateş­te tu­tu­lur. Piş­tik­ten son­ra ser­vis ya­pı­lır (Ta­rif: Ü. ÇO­PUR).
  5. Ça­dır çi­çe­ği çor­ba­sı (Öğünç KÜ­ÇÜK­KO­YUN­CU, Ba­lı­ke­sir, 1997)
    Mal­ze­me­ler: 500 gr bit­ki, 3 adet do­ma­tes, 1 adet pa­ta­tes, 1 adet ha­vuç, 1 baş so­ğan, 2 diş sa­rım­sak, ya­rım çay bar­da­ğı zey­tin ya­ğı, kı­zar­mış ek­mek, 6 su bar­da­ğı su, ye­te­ri ka­dar tuz.
    Ha­zır­la­nı­şı: Do­ma­tes­le­rin ka­buk­la­rı so­yu­lur ve çe­kir­dek­le­ri ayık­la­nır. Pa­ta­tes­ler so­yu­la­rak tav­la za­rı şek­lin­de doğ­ra­nır. Ha­vuç­lar kı­zar­tı­lır ve 3-4 cm uzun­lu­ğun­da kib­rit çö­pü gi­bi di­lim di­lim doğ­ra­nır. Bit­ki ılık su­da bir sü­re bek­le­til­dik­ten son­ra su­la­rı­nın sü­zül­me­si için kev­gi­re ko­nur. So­ğan­da tav­la za­rı şek­lin­de doğ­ra­nır. Ten­ce­re­nin içi­ne bi­raz yağ ko­nu­la­rak ısı­tı­lır. Yağ ısın­dık­tan son­ra bü­tün bu mal­ze­me­ler atı­la­rak 5-7 da­ki­ka kav­ru­lur. Son­ra üze­ri­ne sı­cak su ila­ve edi­le­rek 15-20 da­ki­ka pi­şi­ri­lir. Da­ha son­ra yağ­da kı­zar­mış ek­mek­ler­le ser­vis ya­pı­lır (Ta­rif: Ha­bi­be KÜ­ÇÜK­KO­YUN­CU).
  6. Sar­ma­şık ye­me­ği (Hül­ya DAĞ­LI, Ber­ga­ma-Ba­lı­ke­sir, 1997)
    Mal­ze­me­ler: 1 kg genç dö­nem­de top­lan­mış bit­ki, 100 gr pi­rinç, 1 çor­ba ka­şı­ğı sal­ça, 100 gr mar­ga­rin, 2 su bar­da­ğı sı­cak su, 1 adet so­ğan.
    Ha­zır­la­nı­şı: Te­miz­len­miş olan bit­ki yap­rak­la­rı doğ­ra­nır. Ten­ce­re­de eri­ti­len yağ içi­ne so­ğan ek­le­ne­rek pem­be­leş­ti­ri­lir. Da­ha son­ra sal­ça ila­ve edi­lir. Bu­nun üze­ri­ne bit­ki yap­rak­la­rı ek­le­nip ölün­ce­ye ka­dar kav­ru­lur. Üze­ri­ne iki su bar­da­ğı sı­cak su ko­nur. 3-4 da­ki­ka son­ra pi­rinç ve tuz ila­ve edi­lir. Piş­tik­ten son­ra is­te­ğe gö­re üze­ri­ne yo­ğurt dö­kü­le­rek ser­vis ya­pı­lır (Ta­rif: Pem­be DAĞ­LI). Ay­nı ye­me­ğe Sam­sun yö­re­sin­de Gül­le­me adı ve­ril­mek­te­dir (Yu­nus DAL-1997).
    7.Yo­ğurt­lu sar­ma­şık ye­me­ği (Mu­rat ÖZER, Bo­lu, 1997)
    Mal­ze­me­ler: 1 kg bit­ki yap­ra­ğı, 500 gr yo­ğurt, 200 gr kıy­ma, 100 gr pi­rinç, 100 gr te­re­ya­ğı, 4-5 diş sa­rım­sak, 1 adet or­ta boy so­ğan, 1 çor­ba ka­şı­ğı sal­ça, ye­te­rin­ce tuz ve ba­ha­rat.
    Ha­zır­la­nı­şı: Bit­ki yap­rak­la­rı iyi­ce yı­ka­nıp doğ­ra­nır, kay­nar su­da 10-15 da­ki­ka haş­la­nır. Ay­rı bir kap­ta so­ğan pem­be­leş­ti­ri­lir. Kıy­ma ve sal­ça ile bit­ki haş­la­ma­sı ek­le­ne­rek bir sü­re kav­ru­lur ve su ila­ve edi­lir. Su kay­na­ma­ya baş­la­yın­ca yı­kan­mış pi­rinç ila­ve edi­le­rek 15-20 da­ki­ka kay­na­tı­lır. Yo­ğur­da ezi­le­rek dö­vül­müş sa­rım­sak­lar ka­tı­lır. Ta­bak­la­ra ko­nu­lan ye­mek­le­rin üze­ri­ne yo­ğurt dö­kü­le­rek ser­vis ya­pı­lır (Ta­rif: Ra­bia ACAR).
    Not: Bitkilerin yiyecek olarak kullanımı 4 kişiye göre hazırlanmıştır.
aci-biber-a4-5

Bu acı biber listesini okuduktan sonra hala denemeye cesaretiniz var mı?

Acı biber sever misiniz?

Peki, bu acı biberlerin, yalnızca en cesur kişilerin denemeye cesaret edebileceği kadar yakıcı olduğunu söylesek? İşte bu listedeki biberler, sıradan acı deneyimlerinin çok ötesinde! Scoville Acılık Birimi (SHU) ile ölçülen ve milyonları aşan acılık derecelerine sahip bu biberler, adeta ağızda volkan patlamasına sebep oluyor. Cesaretini topla, çünkü işte dünyanın en acı 7 biberi karşında…

1. Carolina Reaper

Scoville Acılık Birimi (SHU): 2.200.000 – 2.500.000
Dünyanın en acı biberi unvanını taşıyan Carolina Reaper, meyvemsi bir tatla başlasa da, kısa sürede dayanılmaz bir acıya dönüşüyor. Güney Karolina’nın bu ünlü biberi, Guinness Rekorlar Kitabı’nda bile yer alıyor!

2. Trinidad Moruga Scorpion

Scoville Acılık Birimi (SHU): 2.000.000
Adını şeklinin bir akrebi andırmasından alan bu biber, şekerli bir başlangıç yapar, fakat kısa sürede zehirli bir akrep gibi damakları yakar. Trinidad ve Tobago’dan gelen bu biber, yalnızca en dayanıklı bünyelere hitap ediyor.

3. 7 Pot Douglah

Scoville Acılık Birimi (SHU): 1.853.936
Koyu kahverengi rengiyle bilinen 7 Pot Douglah, bir tencere dolusu yemeği tek başına acı hale getirebilecek kadar güçlü! Bu biberin acılığı, herhangi bir yemeği alev topuna çevirebilir.

4. Komodo Dragon Pepper

Scoville Acılık Birimi (SHU): 1.400.000 – 2.200.000
İlk ısırıkta yanıltıcı derecede hafif bir tat bırakan bu biber, birkaç saniye sonra gerçek yüzünü gösterir ve acı patlaması yaşatır. İngiltere’de yetiştirilen bu devasa acı, adını Komodo ejderhasından alıyor.

5. Naga Viper

Scoville Acılık Birimi (SHU): 1.382.118
Üç farklı biberin birleşimi ile oluşturulan bu İngiliz hibriti, kalıcı bir acı mirası bırakıyor. Naga Viper, ilk denemede bile sizi pes ettirebilecek kadar kuvvetli!

6. Ghost Pepper (Bhut Jolokia)

Scoville Acılık Birimi (SHU): 1.041.427
Bir zamanlar dünyanın en acı biberi olan Ghost Pepper, Hindistan’ın sıcak ikliminden çıkmış bir korku simgesi. Bir ısırık aldığınızda gözleriniz yaşarabilir, boğazınız yanabilir ve “Keşke denemeseydim” diye düşünebilirsiniz.

7. 7 Pot Barrackpore

Scoville Acılık Birimi (SHU): 1.300.000
Trinidad ve Tobago’nun ateşli temsilcilerinden biri daha! Adını, bir tencere dolusu yemeği acı yapabilecek kapasitede olmasından alıyor. Bu biber, hızlı etkisi ve uzun süreli yanma hissi ile tanınıyor.

Bu listeyi okuduktan sonra hala denemeye cesaretiniz var mı?

Kaynak Cumhuriyet

yoresel-urunler-yorex-2024-fuari

YÖREX’te bu yıl, 72 kente özgü el emeği yöresel ürünler sergilenecek

Antalya, 16 yıl önce “Sizin oraların nesi meşhur?” sloganı ile başlatılan Yöresel Ürünler Fuarı (YÖREX) bu yıl 72 kentin özgün ürünlerini sergileyecek. Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı, fuarın başlangıcında Türkiye’de 109 coğrafi işaretli ürün olduğunu, bu sayının ise günümüzde 1.637’ye ulaştığını açıkladı. Ayrıca, yaklaşık 600 ürün başvurusunun kabul edildiği bilgisi verildi.

Yöresel ürünlerin değerini artırmak ve kırsal ekonomik kalkınmayı desteklemek amacıyla düzenlenen YÖREX, bu yıl 13. kez 9-13 Ekim tarihleri arasında ANFAŞ Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

ATB Başkanı, fuar hakkında düzenlediği basın toplantısında önemli bilgiler paylaştı. Toplantıya Antalya Fuarcılık İşletme ve Yatırım A.Ş. (ANFAŞ) Yönetim Kurulu Başkanı, Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı da katıldı.

ATB Başkanı, 2008 yılında yöresel ürünlerin ticarileşmesine destek vermek ve markalaşmayı sağlamak amacıyla YÖREX’in başlatıldığını belirtti. “Sizin oraların nesi meşhur?” sloganıyla tüm Türkiye’yi hedef aldıklarını ifade etti ve YÖREX’in ürünlerin markalaşması ve değer kazanması açısından sağladığı katkılara dikkat çekti. Ayrıca, Türkiye’deki coğrafi işaretli ürün sayısının artırılmasını hedeflediklerini dile getirdi.

Coğrafi işaret tescilinin ekonomik katkısının büyük olduğunu savunan Başkan, dünya genelinde 200 milyar dolarlık bir coğrafi işaretler pazarının bulunduğunu ve Türkiye’nin bu pazardan yeterince pay alamadığını aktardı.

Bu yılki fuarda 400 firmanın, 72 kent özelinde el emeği ve göz nuru ürünlerini ziyaretçilerin beğenisine sunacağını belirten Başkan, özellikle çocukların fuarda yer almasının önemini vurguladı. Çocukların bu ürünleri görmesi, tatması ve deneyimlemesi gerektiğini ifade etti.

ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı, YÖREX’in hem Antalya hem de Türkiye için büyük bir değer taşıdığını belirterek fuarın yaşatılmasının önemine değindi. Tüm Türkiye’yi YÖREX’e davet eden Bıdı, sağlıklı ve markalı ürünlerin tadılmasının gerekliliğini dile getirdi.

Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı, YÖREX’in Antalya’nın marka değerine katkı sağladığını ifade ederken gazetecilerin fuarın gönüllü danışma kurulunda yer aldıklarını aktardı. Ayrıca, 2 milyon ziyaretçi hedefinin kent için önemli olduğunu vurguladı.

Son olarak, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı, fuarın Antalya’nın markası haline geldiğini ve ülke genelinde bilinirliğinin arttığını belirtti. YÖREX’in farkındalık yaratma amacını taşıdığını ve gelişimine katkı sağladıklarını kaydetti.

X